Marka Davası
Marka, unvan, logo ihtilaflarından kaynaklı tüm davalar genel olarak Marka Davası olarak adlandırılırlar.
Marka Davalarında öncelikle SMK (Sınai Mülkiyet Kanunu) ve TTK (Türk Ticaret Kanunu) hükümleri ile uluslararası sözleşmeler, içtihatlar dikkate alınır. Marka mevzuatı son derece yaygın ve kapsamlı olup güncel değişikliklerin takibi önem arz eder.
Marka ihtilaflarının başlıcaları; markanın gerçek hak sahibinin belirlenmesi, markalar arasındaki benzerlik, tescilli markanın fiilen kullanılmaması, yurtdışında tescilli olan markanın ülkemizde de korunup korunmadığı, paralel ithalat, marka devri ve lisans işlemlerinde yaşanan sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Marka İhlali / Tecavüzü ve Zararın Tazmini Davası:
En sık karşılaşılan marka davasıdır! SMK 29. ve 30. maddelerde düzenlenmiştir.
Marka ihlalinin çok ciddi hukuki ve cezai yaptırımları vardır. Tecavüzün engellenmesi, üretim araç gereklerine el koyma, taklit ürünlerin imhası, hapis cezası ve uğranılan zararın tazmini bunlardan başlıcalarıdır.
İyi ve öngörülü açılan davalarda ciddi tazminat miktarlarına sıklıkla hükmedilmektedir.
Marka Hükümsüzlük Davası:
SMK’da markanın tanımı ve marka tesciline engel olacak mutlak ve nispi ret halleri sayılmıştır.
Her ne kadar SMK marka için ret hallerini 5. ve 6. maddelerde tek tek belirlemişse de marka başvuruları hakkında karar veren memur haliyle insandır. Her insan gibi hatalı karar verip, reddedilmesi gereken bir başvuruyu tescil etmesi mümkündür.
SMK 25. madde Marka Hükümsüzlük hallerini düzenlemiş olup genel olarak 5. ve 6. maddeye atıflar yapmaktadır.
Sıklıkla bir markanın gerçek sahibinin kim olduğu hususunda da ihtilaf yaşanmaktadır.
Marka İptal Davası:
Marka iptal davaları SMK 26. Maddede düzenlenmiştir.
İptal davasının en yaygın olanı “Tescil Tarihinden İtibaren 5 Yıl İçinde Kullanılmayan Markalar” için açılandır.
Ülkemizdeki marka tescil sayısı tüm Avrupa Ülkelerindeki marka tescil sayısına yakındır. Bu nedenledir ki tescilli olmasına rağmen gerçekte kullanılmayan yüzbinlerce marka bulunmaktadır.
Ayrıca kullanılan markaların neredeyse büyük kısmı tescil aldıkları sınıfların tamamında kullanılmamaktadırlar.
Fiilen kullanılmayan bu markalar nedeniyle söz konu markayı veya benzerini kullanmak isteyen veya tescilsiz kullanmak zorunda kalanlar için SMK “Kullanılmayan Markaların İptali Davası” açma hakkı tanımıştır.
TÜRKPATENT Kararlarının İptali Davası:
Ülkemizde marka tescili konusunda yetkili mercii TÜRKPATENT kurumudur!
Kurum verdiği kararlarda SMK, Yönetmelikler, Tebliğler, İçtihatlar ve Uluslararası Sözleşmeleri dikkate almaktadır. Fakat insan olan her yerde, yorum ve değerlendirme farklılıkları ile hata olması kaçınılmazdır!
Kurum Uzmanlarının verdiği kararlara karşı öncelikle kurum içi idari itirazların yapılması gerekir. Kurum nezdinde yapılan itirazların marka hukuku ve davalarında Uzman Marka Vekillerince yapılması fayda sağlar, zira açılacak olası davalarda itirazlar dikkate alınmaktadır.
Kuruma yapılan itirazlar, beklenen sonucu vermezse kesinleşmiş kararlara karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 ay içinde Ankara Fikri Sınai Haklar ve Hukuk Mahkemesi nezdinde “Kurum Kararının İptali Davası” açmak mümkündür.
Marka Tecavüzü Nedeniyle Ceza Davası:
SMK 30. maddesinde düzenlenmiştir. Tescilli bir markayı sahibinin izni olmadan üretmek, ticaretini yapmak, ticari amaçlı kullanmak …vs marka ihlali oluşturur.
Marka ihlalinin hukuki yaptırımlarının yanında cezai yaptırımları da bulunmaktadır.